Tip ve Para Olmadan Çekici Kadınları Etkilemenin Yolu | YÜZDE1 ERKEK - Türkiye'nin Erkek Kişisel Gelişim Topluluğu

Tip ve Para Olmadan Çekici Kadınları Etkilemenin Yolu

NİRVANA

YBE Kurucusu
Yönetici
6 Haziran 2014
223
3
1,011
İzmir
yuzde1erkek.com
Sen de kendini kandıranlar klübünden misin ? Her şeyin sadece tip ve para olduğunu mu düşünüyorsun?

Birçok erkek, "Benim kusurlarım var, işte bu işler para ile olur," diye düşünüyor. "Kafenin önüne bir Ferrari’m olsa, Porsche’m olsa, her şey çok basit olurdu.

Parasız erkeği sadece annesi sever." Bu tarz düşünceler var. Ama hepsi saçma! Gerçek şu ki, bir kadını etkilemek için sadece tipin veya paran olmamalı.

Evet, en azından bir kafede 2 kahve içip parasını ödeyebilecek kadar paran olmalı. Çünkü temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelir seviyen olmalı.

Bu, kadınları etkilemeye başlamadan önce halletmen gereken bir şey. Yani, cebinde bir miktar para olması önemli. Kafede, buluşmada kim ödeyecek diye düşünmek zorunda kalmamalısın. Cebinde en azından 250- 300 TL'lik bir miktar olmalı.

Tabii ki, zengin olman gerekmiyor ama en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar paraya sahip olman önemli. Çünkü rahat hissetmek, kendine güvenmek ve doğal olmak bu şekilde mümkün olur.


Kadın tavlamak için zengin olman gerektiğini söyleyenler ve bu tür tavsiyeler verenler, aslında kadınlar konusunda başarısız olan kişilerdir.

Bu kişiler, kendilerini rahatlatabilmek için "zengin olmalısın" bahanesinin arkasına saklanıp gizleniyorlar. Böylece kendi eksikliklerini, korkaklıklarını ve cesaretsizliklerini örtbas ediyorlar.


Birine sorulduğunda: "Senin bu kız işleri ne alemde?" diye, hemen "Valla kızlar paraya bakıyor, biz de fakiriz, o yüzden bize bakmıyorlar" gibi bir yanıt veriyorlar. Oysaki bu düşünce tarzı tamamen yanlış ve basit bir bahanedir.

Hatta bir başka kişi, aynı şekilde, "öğrenilmiş çaresizlik" nedeniyle, başka aktivitelerle zaman geçirmeye devam eder; mesela okey oynamaya gidiyorlar. Ama gerçekte olan, tamamen bir kaçış ve sorumluluktan kaçma halidir.

Bu tarz düşünceler gerçek değil. Aynı şekilde, tip meselesi de öyledir. Birçok erkek, kadının değerini fiziksel güzelliğine göre belirlediği için, kadınların da erkeklerin değerini buna göre belirlediğini zannediyor.

Oysa, bu tamamen yanlış bir bakış açısıdır. Bir kadını elde etmek için yalnızca tip, para ya da kas yapmak yeterli değildir. Çünkü kadınların büyük çoğunluğu, bu yüzeysel özelliklerden çok daha fazlasını arar.

Tabii ki, "kas" yaparak bir kadını etkilemek mümkün olabilir, fakat bu sadece kas delisi olan %7-8’lik bir grup kadını etkiler.

Aynı şekilde sadece paraya odaklanan kızlar da yine benzer orandadır. "Tip" yakışıklılık gibi sadece dışsal faktörlere odaklanan kızlar da vardır. Ancak bu tarz kadınlar, çok çok küçük bir kesimi oluşturur.

Varsayalım ki bütün kadınlar tipe odaklansın. Peki, sen tipini değiştirmek için ne yaptın? Giyim tarzını değiştirdin mi? Kendine uygun bir parfüm buldun mu?

Vücut kitle indeksini ölçüp sana en uygun kilo oranını bulup o kiloya gelmek için çalıştın mı? Yüzüne uygun bir saç modeli seçtin mi? Yüz şekline uygun güneş gözlükleri aldın mı? Gibi birçok soruyu kendine sormalısın.

Bu tür şeylerin neredeyse tamamını yapmadın. Ama yine de, "Kadınlar bana tipime göre değer veriyor," diyorsan, bunu ciddiyetle değerlendirmek gerekir.

Aynı şekilde, zengin olma meselesi de böyle. Hiç kendi işini kurmayı denedin mi? Hiç ticarete girdin mi? Ticarete girip aylarca zarara düşme riskine rağmen devam ettin mi? Kendi becerilerini paraya dönüştürmeyi denedin mi? Bu sorulara yanıt vermek önemli.

Muhtemelen, 1-2 küçük adım atmışsındır ama o kadar. Sürekliliği sağlayamadın ve pes ettin. Eğer bir şey istiyorsan, sadece düşünmekle ya da hayal kurmakla değil, gerçekten harekete geçmekle olur. Ve bu eyleme geçiş, başarıyı getirir.


Bir bahanen var, ve bunu çürütmek için hiçbir adım atmıyorsun. Ama buna rağmen "Kızlar kucağıma gelsin, tüm çekici kadınlar beni bulsun," diye düşünüyorsunuz. Bu tarz bir beklentiyle hareket etmek, gerçeklikten çok uzak bir düşünce biçimidir.


Şöyle bir düşüncen olabilir: Telefonunuzun SMS kısmına "EVREN" yazıp 2751’e mesaj gönderdiğinde, evren istediğin her şeyi kapına teslim etsin. Ancak bu tarz bir beklenti, tamamen hayal dünyasından ibaret. Gerçek hayatta hiçbir şey, sadece düşünmekle ya da beklentilerle gerçekleşmez. Çaba ve aksiyon gerekir.

Doğaya aykırı bir düşünce şekliyle hareket etmek, hayatına hiçbir olumlu etki yapmaz. Bir etki oluşturabilmek için bir şeyler yapmanız gerekir.

Etki yoksa, tepki de yoktur. Hiçbir şey, sen çabalamadığın sürece senin için çabalamaz. Eğer sadece tip, para ya da kas gibi dışsal faktörlere odaklanıyorsan, bu düşünceleri beyninize sokan en büyük şeyler de izlediğin içeriklerdir.

İzlediğin ve dinlediğin her şey, hayatını etkiler. Beynin kanıt tekniğine göre çalışır. İlk başta referans aldığı şeyler içgüdüsel ve ilkel şeylerdir. Sonraki adımda ise kendi tecrübelerin devreye girer. Eğer kendi tecrübelerin pek yoksa, sıra izlediğiniz ve gözlemlediğiN şeylere gelir.

Televizyon izliyorsan, örneğin bir reklamda Magnum çikolatası çıktı diyelim.

Bu reklamda genellikle ne düşünüyorsun ? Lüks arabalar, Maserati, Porsche gibi markalar, yakışıklı ve kaslı erkekler (mesela Kıvanç Tatlıtuğ ya da Burak Özçivit gibi), ve kadınların ısırdıkları Magnum çikolatasıyla adamı bakışlarıyla etkilemeleridir.


Bu tür reklamlarda kadınları etkilemek için fiziksel özellikler, lüks ve statü ön plana çıkarılıyor. Ancak hayatın gerçeği çok daha farklıdır. Bu izlediğin içerikler, beyninzde oluşan algıyı etkiler, ancak gerçek başarı, emek ve sürekli çaba gerektirir.


Şimdi ne olmuş oldu? sen çekici bir kadını elde edebilmek için, lüks ve pahalı bir arabaya ve çekici bir yüz ve kaslı bir vücuda sahip olman gerektiği düşüncesi zihninize akın akın girmeye başladı. Sen bunu gördün, ardından bir baktınız TV izlerken film ve dizilerde de aynı usulü gördünüz.


Zengin adam ve fakir kız meselesi, E bunun yanında sosyal medyada da bu düşüncenizi destekleyecek içerikler gördün. Böylece ne oldu. Bu düşünceyi iyice beynine kazıdın. Sonra baktın BMW arabaların içinde sarışın bir hatun var.

Ee sonra bir daha baktın. Başarısız insanlar da sana böyle diyor. Bu sefer o senin algını oluşturdu ve senin de işinize geliyor. Neden? Çünkü; herhangi bir efor yok tek sözcük ile kendinizi kandırmış oluyorsunuz.


Evet, doğadaki ilkel dürtüler gerçekten çok güçlüdür. Her canlıda bu iki temel dürtü vardır: Hayatını devam ettir ve Soyunu devam ettir. Bunlar, bir anlamda evrimsel içgüdülerdir ve bizim davranışlarımızı yönlendiren en güçlü dürtüler arasında yer alır.

Bu dürtüler, hayatta kalmak için temel ihtiyaçlarımızı (yemek, barınma, sağlık gibi) karşıladığımızda devreye girer ve sonrasında genellikle daha derin içsel arayışlara yöneliriz.

Ancak bu içgüdüsel dürtüler bazen yanlış yönlendirilebiliyor. Çoğu insan, bu dürtüleri yanlış şekilde tatmin etmeye çalıştığında, özellikle mast*rbasyon veya p*rn* gibi alışkanlıklar devreye girebiliyor.

Bu durum aslında, doğal dürtüleri geçici bir şekilde tatmin etmeye çalışmakla benzer bir şeydir, ama bu geçici rahatlama sonunda daha büyük bir duygusal boşluk yaratır. Çünkü içsel olarak gerçek bir tatmin elde edilmez.

Bu benzetmeyle, borçlu birinin sürekli borcunu ertelemesi gibi düşünmek doğru. O kişi erteledikçe, gerçek çözümünden uzaklaşır ve sonunda daha büyük bir krizle karşılaşır.

Aynı şekilde, ilkel dürtülerini geçici rahatlamalarla erteleyen bir kişi de nihayetinde kendini mutsuz, depresif ve huzursuz hissedebilir.

Geldiğiniz noktada, şu an yaşadığın temel ihtiyaçlarını karşıladığın için, fiziksel dünyada hayatta kalma dürtüsü baskın değil, ama daha derin içsel bir tatmin arayışın devreye girebilir.

Başını sokacak bir ev, yediğiniz yemek ve sağlık gibi temel şeyler size zaten sağlanmışken, bu "boşluk" duygusunu anlamaya ve çözmeye başlarsınız.

Sonuç olarak, bu sorunun ne para ne de dışsal faktörlerle ilgisi olduğunu kabul etmelisin. Gerçek tatmin, içsel büyüme ve gelişimle, kişisel hedeflerinizle, öz saygınızla ve gerçek eylemle elde edilir. Bunu anlayıp harekete geçmezsen, her zaman bir boşluk hissiyle karşı karşıya kalabilirsin.

Gerçek çözüm, bu dürtüleri sağlıklı ve yapıcı şekilde yönlendirebilmekte yatar.


Eğer ki bir şeyden rahatsızsan, Bunu değiştirmek için çaba göstermen gerekir. Senin bir kadınla birlikte olmana yarayan şey, ne üzerindeki kıyafettir. O bir bez parçasından ibaret, ne de cebinde bulunan kağıttır.


Onlar birer bir maddedir. Asıl olay senin o zihnindeki mental güçtür. Ben kesinlikle şunu demiyorum. Ya hiç tipin olmayacak, tip hiç önemli değil veya Paraya hiç gerek yok da demiyorum.

Bunlar varsa işin bir tık kolaylaşır. Sana bir kâğıt parçasıyla gelen veya senin çekici bir yüzün olduğu için gelen bir kadının, hayat kadınından bir farkı yoktur.

Niye biliyor musun ?, Çünkü onlar etkilemesi basit kadınlardır.
Sen paranla etkilediysen, başka bir erkekte gidip parasıyla etkileyebilir.

Ayrıca seninle parayla birlikte olan kadından hiçbir şekilde erkeksi haz alamazsın. Neden mi ? Diye soruyorsun. Hemen yanıtlayalım.


Çünkü; içten içe o kadının seninle birlikte olmak istemediğini bileceksin. Çünkü kadın sırtını tırnaklarıyla parçalamaya çalışmayacak, seninle tutkulu bir şekilde öp*şmeyecek, c*nsel organını iştahla yalamayacak, yatakta kan verir gibi duracak ve bir an önce yapsa da gitsem modunda olacak,

Sana karşı sahte sesler çıkaracak bunların hepsi, senin gönlünü hoş tutup istediği şeyleri elde etmek için kullanacaktır. Senin gittiğin yerlerde tek başına fotoğraflar atıp zengin gibi gözüküp, başka erkekleri ağına alacak veya senden çıktıktan sonra senin aldığın pahalı hediyeleri okutup başka erkeklerle de yiyebilecektir.

Bunlar hayatın gerçekleri, hiçbir zaman o kadının aklında kalmayacaksınız, hiçbir zaman o kadın seni gerçek birer erkek olarak görmeyecek, hiçbir zaman o kadın sizin arkandan sigara yakmayacak. Hiçbir zaman tutkuyla birlikte olduğu bir adam olmayacaksın. Acı ama gerçek.

Ben burada seni motive etmiyorum. Bunları birisi sana söylemesi gerekiyor. Maalesef. Böyle bir hayalin varsa bir an önce vazgeç.

O kadına hediye aldığında, para yedirmeye çalıştığında, parayla gösteriş yaptığında her zaman başına böyle şeyler gelecektir. Aynı şekilde tip aslında gerçekten önemli değildir. Yakışıklı düşündüğünüz adamların dm’leri dolu değil.


Aynı şekilde diğer tüm fiziksel avantajı olan erkeklerde dahil boy, kas, iyi bir fizik, Yakışıklı erkeklerin %70’i sap bir halde olduğunu biliyor musun ? Çünkü, yakışıklı adamların bir çoğunun egoları şişiktir. Ama bu ego içi boş bir egodur. Sanalda aslan kaplan olan bir kızın, gerçek hayatta kedi gibi olması gibi bir şeydir.


Böyle olunca hep adımı karşı taraftan beklerler. İlk o adımı atsın diye beklerler. Beklerler de beklerler. Ayrıca kimseye de kolay kolay yazılmazlar. Konuştuğu Hanımefendilerin kendisini dışarıya davet etmesini de beklerler :D. Yani yakışıklı erkeklerin çoğu aksiyon alma anlamında pasiftir.


Eylem yapma anlamındaki kabiliyetleri çok düşüktür. Kendilerini geliştirmeye çalışmazlar. Tek alanda iyi oldukları için o alanın tüm her şeye yetebileceklerini düşünürler.


Sevgili yapıp piyasadan ayrılırlar. Sevgilileri de bunları süs köpeği olarak yanlarında gezdirirler. Maalesef ki doğa kanunu böyle işlemez.

Yakışıklılık kumar gibidir. Eğer ki zarınız tutarsa ve erkeksi maskülen bir erkekseniz sizden kralı yok demektir.


Yoksa da yakışıklı olduğunuz halde sosyal becerileriniz gelişmediği için yalnızlıkla baş başa kalırsınız. Önemli olan bir erkeğin işlevidir.


Bir kadın paralı ve yakışıklı olup asosyal, hiçbir tanıdığı olmayan, bir ampul takmaktan veya bir çivi çakmaktan aciz, Risk alamayan, beceriksiz veya hırsı olmayan adam yerine Ortalama duruma sahip, becerikli, güçlü ilişkiler kuran cesur ve lider bir adam onlar için daha önemlidir. Önemli olan sizin değerinizdir.

Yani yakışıklı erkeklerin psikolojisi böyle, yakışıklı olma durumu da böyledir. Paraya gelen kadınların da psikolojisi de böyledir. Şimdi gelelim esas kısma.


Sıra geldi Para veya Tip olmadan Çekici ve Güzel kadınları nasıl etkilersin


Aslında tek bir alanda iyi olmak gerekirse, Bu ise “KOMİK” olmak. Buraya bir parantez açayım. Milleti veya kızı güldürmek için soytarılık veya yalakalık yapmak veya dikkat çekmek için olan komiklikten bahsetmiyorum. Saf mizahtan bahsediyorum.


Millet gizem gibi bir şeye takılmış gidiyor. Sınıfında veya çevresinde onu daha önce görmemiş veya fark etmemiş kıza gizem oyunu gibi şeyler oynuyorlar. Bayağı komik bir durumdur.

Pasif kalmamalısınız. Şimdi gelelim. Ben hiç komik adam değilim.
Nasıl espri vs yapacağım gibi düşünüyor olabilirsiniz. Aslında birkaç ayda iyi derecede bir mizahşör olabilirsin.