Tek Başınasın | YÜZDE1 ERKEK - Türkiye'nin Erkek Kişisel Gelişim Topluluğu

Tek Başınasın

Diğerin konularına bak: NİRVANA

NİRVANA

YBE Kurucusu
Yönetici
6 Haziran 2014
223
3
1,011
İzmir
yuzde1erkek.com
Bu yazım seni biraz rahatsız edebilir. Çünkü; Bu gerçekleri birisi sana söylemesi gerekiyor. Ama her ne olursa olsun. Senden Bu yazıyı sonuna kadar okumanı istiyorum.

Çünkü; sana bu hayatın rahatsız edici ama %100 GERÇEK olan olaylarından ben haricimde hiç kimse sana bundan bahsetmeyecek.

Bu konuda emin olabilirsin hadi gel neden olduğunu sana madde madde anlatayım

1-) Kimse Senin Elinden Tutmayacak


Öncelikle ben kendi kendimi yetiştiren bir erkeğim. Ne kadınlar konusunda ne Sosyal Hayat Konusunda, Ne para kazanma konusunda hiçbir kişi yardımcı olmadı.


Bu yüzden kendime olan inancım çok yüksek .Bu benim başarım. Ve bu başarımı da kimseyle paylaşmıyorum. Bu konsepti anlayıp içselleştirdiğinde gerçek erkek olmaya başlıyorsun. Psikolojin mantaliten güçlenmiş oluyor.


Hayatta her şeyin olduğunu, ailenin vefat edebileceğini , çok güvendiğin bir dostun veya arkadaşın ile olan ilişkinin de bitebileceğini, kız arkadaşınla olan ilişkinin de bitebileceğini bilmelisin.

Yani ne olursa olsun bu dünyada tek başınasın. Yaşadığın hayatın sorumluluğunu senin alman gerekiyor. Hayatın hakkında önemli kararları senin verebilmen gerekiyor. Bir başkası değil.



Örneğin; Adam 25 yaşına gelmiş hala pantolonu annesi babasıyla birlikte alıyor.

Çorabını iç çamaşırını bile annesi alıyor. Bu gerçekten kötü bir durum. Daha giydiği bir kıyafetinin kararını alamayan,Bu konuda bile bir başkasına ihtiyaç duyan bir kişinin, kendi hayatı hakkında büyük kararlar vermesi çok olası bir durum değildir.

Gideceğin Üniversite, Yapacağın Meslek, Hatta gideceğin Lise bile, bir başkası tarafından değil. Senin Tarafından kararı verilmelidir.


Çünkü; Yarın bir gün olası başarısızlık durumda iki farklı durum ortaya çıkar. Başarısızlığı senin üstüne yıkacaklardır.. Örneğin; Ailen : “Elinde altın bilezik olsun. Meslek Olsun Seni Meslek veya Anadolu Teknik lisesine yollayalım dediler.” Sonra sınav zamanı geldi çattı.

Düşük puan aldın." Keşke o liseyi okumasaydım. Anadolu Lisesi okusaydım." Dediğinde Ailen: “ Biz zorla mı orada okutturduk seni, Sen kendin karar verdin. Yıllarca sen kendin okudun orada". deyip işin içinden sıyrılacaklar.


Ne olursa olsun. Yaşın ne kadar küçük olursa olsun. Kararları sen almalısın.. Ailen senin kötülüğünü istemiyorlardır. Fakat sana bir birey, bir yetişkin olman için yeteri kadar sorumluluk vermiyorlar.


Senin yeteri kadar tecrüben olmadığını iddia ediyor olabilirler. Senin o işi yapamayacağını bilemeyeceğini söylüyor olabilirler.


Fakat bunları dinlemeyip kendi bildiğini okuman gerekiyor. Sınav sürecinde baskı yaptılar diyelim. Şurayı okuyacaksın. Şuraya gideceksin. Doktor olacaksın. Diye dedikleri zaman sırf onlar istediği için yapmamalısın.



Gerekirse gizlice okul tercihlerini değiştir. Sonuçlar açıklanınca ise Evlatlıktan reddedilecek bile olsan yine de git. En kötü senaryo gittiğin yerde part-time çalışarak kendini idare ettirirsin.


Fakat sırf ailene saygısızlık olmasın diye düşündüğün veya onların en iyisi biliyor diye düşündüğün şeyi yaptıktan sonra aradan yıllar geçip mezun olduktan sonra istemediğin bir bölümü okuyarak,

Alanından bağımsız iş yapan milyonlar arasına +1 kişi olarak eklenmiş olacaksın. Bu yüzden bu durumu her ne olursa olsun. Bir an önce hayatına entegre et !


2. Olarak ise şöyle bir durum var.

Başkasının verdiği kararla yaşanılan pişmanlık ile kendi verdiğin karar arasındaki pişmanlık, çok ama çok farklıdır. Örneğin, başka kişinin kararını dinleyip uygulayıp, ardından sonuç olumsuz olduğu için bu sefer hem o başarısızlıktan pişmanlık duyacaksın.

Hem de o kişiyi dinlediğin için pişmanlık duyacaksın. Ama sadece kendi kararın olduğunda ise. Hata yaptım ama öğrendim diyeceksin. İşte bu da çok önemlidir.


Kimse sana " Al kardeşim Bu kadın, bu paran, bu da sosyal çevren ,al bu da bu popülerliğin demeyecektir. Bunların hepsini sen inşa edeceksin.

Motor almak mı istiyorsun ? Gidip birkaç ay boyunca sen çalışacaksın. Babanın ağzına bakmayacaksın. Telefon mu istiyorsun ? aynı şekilde yapacaksın. Kız arkadaşı edinmek mi istiyorsun ? Sen gidip konuşacaksın.



Arkadaşına ayarla falan demeyeceksin. Sen gidip alacaksın kadınını. Üniversitede güzel bir bölüm mü istiyorsun ? Sen gidip araştırıp, sorular çözüp başaracaksın.

Hocanın ağzına bakmayacaksın. Hayatta istediğin ne varsa kimseye muhtaç olmayacaksın.

Hepsini sen başaracaksın. Evet kolay değil. Kolay olsa herkes yapardı. Fakat istiyorsan her türlü istediğin şeyi gidip alacaksın.


Yırtık olmalısın. Hayatı Delip geçmen gerekiyor. Güçsüz olursan her türlü ezilirsin. Seni ciddiye almazlar. Saygı duyulmazsın.


Efendi erkek olmak kötü bir şey değil. Fakat efendi erkek ne hakkını savunabilir. Ne kendi kararlarını verebilir. Ne bir lider olabilir. Ne istediği hayatı yaşayabilir. Hiçbir şey olmaz o kişiden. Koyun sürüsünden farkı kalmaz.



Arkadaşlarına istediğin motor için her ay zam geliyor diye. Yakınmak yerine, bu işi nasıl yapabilirim ? En kısa zamanda nasıl halledebilirim.


Örneğin işe girdin. Garson oldun. Bu sefer bahşiş nasıl daha fazla alırım düşüncesi olmalıdır.

Bu iş şöyle böyle diye yakınmak yerine harekete geçip o iş halindeyken ben bu işi nasıl yapabilirime dönüştürmelisin. Senin istediğin her şeyi bir başka Erkekte istiyor.



O beğendiğin kadını sadece sen istemiyorsun. Başka erkekte istiyor. O istediğin motoru başkası da istiyor.

O istediğin bölümü binlerce kişi daha istiyor. Sürekli o kişilerle bir yarış halindesin. Hayat zaten bir yarış olduğunu kabullenmelisin. Rekabet her zaman var.



Yarış her zaman var. Erkek doğasında özünde bu var. Bunu iyice benimsemen gerekiyor. Yoksa senin de diğer sıradan erkeklerden bir farkın kalmayacak. Saçma sapan motivasyon sayfalarının sözüne kanmamalısın. Sen bu dünyada ürettiğin kadar, yarattığın değer kadar varsın.


Herhangi bir değer yaratmıyorsan değerli falan değilsin. Sana başka sayfaların satış yapmak için söylediği tatlı yalanları sana söyleyemem.

Bir şeyler üretmen lazım. Bir şeyler için çabalaman lazım. Usta olduğun bir alan olması lazım. Kadınlar doğuştan değerliler. Çünkü güzellikleri var. Fizikleri var. Silahlarıyla birlikte doğuyorlar.


Peki biz Erkekler? Gariban Erkekler. Tamamen sıfırız. Kocaman bir sıfırız.


Bir değer üret ki değerli olasın. İnsanlar sadece ama sadece çıkarına bakar. Onların çıkarına hitap etmiyorsan seni hiç kimse istemez. Bu yüzden hep çalışmalısın.

Kendini geliştirmelisin. Hayat bir yarış alanı bu alanda güçsüzlere yer yok. Elenirsin. Acımazlar {first_name}
Güven bana acımazlar. Güçsüzsen herkes seni ezer. Güçsüzsen bir gruptaki en zayıf halka sen olursun

Nokta Başka bir durum olmaz. Depresyondaysan sen çıkacaksın. Kadınlarla birlikte olmak istiyorsan sen uğraşıp çabalayıp yapacaksın. Bir kurtarıcı elinden tutup istediklerini sana vermeyecek. Bunu kabullenmelisin.

Kuyunun dibindeysen, Bu kuyunun dibinden tırnaklarınla kazıyarak sen çıkmalısın. Artık Gerçek Erkek Olma Vakti ! Sen çabalamalısın yoksa istediklerini elde edemeyeceksin hiçbir zaman.


Asgari ücretle çalışıp, Gününün yarısını işte geçirerek, patronunu zengin etmeye çalışacaksın.

Evleneceğin kadını Annen seçecek. Onu da çok beğenmeyeceksin. Ama yokluktan en iyi seçeneğin bu olduğunu düşünecek ve birliktelik yaşayacaksın.



Kendini bu hale düşürmek sence ne kadar iyi ? Hayalindeki hayatı yaşayabilmek için bir an önce harekete geçmelisin. Yapmazsan Hep aklın yapamadıklarında kalacak.

Ne olursa olsun. Bir şey istiyorsan o an hemen başla. Düşünme çok fazla düşünürsen.

Beynin konfor alanından çıkmak istemeyeceği için, nasıl o işi yapılmayacağına dair, o işin olmayacağına dair sana kanıtlar bulmaya başlayacak. Onun yerine bir telefon mu istiyorsun.


Ama paran mı yok ? O zaman yapman gereken tek şey, telefon ilanları yerine, iş ilanlarına bakarak. O yerleri aramaya başlamak. Ardından sana uygun işe girmek bu kadar basit.


Sen başlarsan gerisi yavaş yavaş gelir zaten. Diğer türlü ise beynin o şeye başlamaman için bahane bulacaktır. Evime uzak deyip gitmezsin, Parası az deyip gitmezsin.


Oranın insanları şöyledir deyip gitmezsin. Ama kötü de olsa bir işe girip alıştıktan sonra ,başka bir işe bakabilirsin mesela. Hiçbir şey yapmamak , kötü de olsa bir karar verip uygulayamamaktan çok çok daha kötüdür. Hemen hayatın sorumluluğunu almaya başlamalısın.


Sorumluluk almayı öğrenmek istiyorsan. Evine bir kuş, kedi, balık, köpek gibi bir hayvanı beslemeye başla. O hayvanın sağlığından, pisliğinden, moralinden, karnının açlığından tokluğundan hepsinden sen sorumlu olacaksın. Böyle yaptıktan sonra sorumluluk kavramını derinlemesine anlayacaksın.


Ayrıca bundan sonra odan varsa o odanı dağınık tutma, etrafı haftada bir de olsa süpür. Kıyafetlerini düzgün tut. O oda senin. Ve O odanın kontrolü sende. Sana en uygun şekilde o odaya bakacaksın.
Bu ve bunun gibi durumları da hayatına entegre ettikten sonra gerçek erkek olmanın en çekirdek kısımlarından bir tanesini halletmiş olacaksın.


Kesinlikle içerikleri her gün düzenli bir şekilde birkaç dakikanı ayırıp okumalısın.

1 ay içinde gerçekten kafa yapının çok fazla değişeceğine eğer ki uygularsan hayatının da değişeceğine eminim. Çünkü; 8 kişi Ocak ayından beri bu eğitimi hazırlamakla uğraşıyoruz. Canımız çıktı saatlerce toplantılar yaptık.

Zaten Fark etmişsindir. Bizim haricimizde hiçbir yer kendi tecrübelerini vs. aktarmıyor. Aktardıklarını düşündüğün yerler ise, başka ülkedeki forumlardan yazılan hikayeleri ve içerikleri Türkçeye çevirmekten bir iki kendi yorumu katmanın daha ötesine gidemiyor.